Timaş Yayınevi
Eylül 2009, 210 Sayfa
"Monşer" sözcüğü Türk toplumunun kolektif hafızasında bir hitap şekli olmaktan çok öte farklı anlamlar taşır. Türkiye, Rusya ve bunun gibi geç modernleşmiş ülkelerde bu hitap şeklini tercih eden insanlar belirli bir toplumsal kategorinin mensubu olduklarını hatırlatırlar. Osmanlı İmparatorluğu'nun son dönemlerinden günümüze uzanan süreçte "monşer" daima üst sınıfsallığın resmi sayılabilecek bir insan tipografisine işaret etmiştir.
Özellikle Türk Hariciyesi'nde sıkça kullanılan bu iletişim pratiği zamanla gerçek manasının içini boşaltarak toplumsal bir anlam ifade eden sosyolojik bir araca dönüştü. Halkın geri kalanına ötekilik hissi veren bu durum toplum yapımızdaki iktidar ilişkilerini açıklayan ve Hariciyemizin kemikleşmiş yapısını sorgulayan bir gösterge halini aldı.
Tam da bu noktada kritik bir soruyla karşı karşıya geliyoruz: Türk Hariciyesi'nde geleneksel olarak sürdürülen bir kapalı devre, akrabalık ilişkileri ile öteden beri sürdürülen bir oligarşik sistem var mıdır, yoksa bu ailelerden gelen insanlar, kırsal kesimden gelen insanlara nazaran doğal olarak daha mı şanslıdır?
8 Aralık 2009 Salı
Monşer "Aydoğan Vatandaş"
Etiketler: en çok okunan, en popüler kitaplar, en son çıkan kitaplar, en yeni kitaplar, güncel kitaplar, monşer kitap özeti
Gönderen Adsız zaman: 09:23
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
0 yorum:
Yorum Gönder